
Bir sahabi peygamberimize (asm) geldi ve “İnsanların en bilgini olmak istiyorum” dedi. Peygamberimiz (asm) “Gizli ve aşikar her yerde Allah’tan kork! O zaman insanların en bilgini olursun” buyurdular. “İnsanların en zengini olmak istiyorum” dedi. Peygamberimiz (asm) “Hırsını firenle ve kanaatkar ol. İnsanların en zengini olursun!” buyurdular.
Bir sahabi peygamberimize (asm) geldi ve “İnsanların en bilgini olmak istiyorum” dedi. Peygamberimiz (asm) “Gizli ve aşikar her yerde Allah’tan kork! O zaman insanların en bilgini olursun” buyurdular.
“İnsanların en zengini olmak istiyorum” dedi. Peygamberimiz (asm) “Hırsını firenle ve kanaatkar ol. İnsanların en zengini olursun!” buyurdular.
Kişi, “İnsanların en hayırlısı olmak istiyorum” dedi. Peygamberimiz (asm) “Nefsin için istediğini diğer insanlar için de iste. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” buyurdular.
En faziletli ameller bunlardır.
Acak bunlara hayat veren iyi nieyet, ruh veren ihlastır.
**
Ameller ihlaslı, yani Allah için olmazsa ruhsuz ve hayatsızdır, yani ölüdür.
İslam büyükleri bu konuda bize hüsn-ü misal olmuşlardır.
Osman Gazin’in Bizans Tekfurları tarafından pusuya düşürüldüğü bir muharebede o bölgede dağlarda yaşayan ve Geyikli Baba olarak bilinen büyük bir veli dağdaki geyikler, kurtlar ve ayılarla gelerek Tekfurları mağlub ederek Osman Gaziye büyük bir zafer kazandırır.
Zaferden sonra Geyikli Baba’nın yanına giderek teşekkür eden Osman Gazi “Dile benden ne dilersen!” demiştir.
İhlas abidesi olan Geyikli Baba: “Biz bu hizmeti ifada Allah’ın rızasını tahsil etmeyi murad ettik. Şayet Allah katında makbul olmuş ise o zaman yeni bir ihsana hakkımız yoktur. Şayet Allah rızasını kazanmamış isek sizin ihsanınıza da layık değiliz demektir.” demiştir.
**
Bir İslam bilgininin sadık bir dostu varmış. Bir gün dostunu yanına çağıran bilgin “Beni nasıl buluyorsun?” diye sorar. Arkadaşı “Siz gerçekten çok değerli bir bilginsiniz. Biz sizim ilminizin ve faziletinizin hayranıyız.” şeklinde cevap verir.
Bilgin: “Biz neticede insanız ve mutlaka hatalarımız ve eksikliklerimiz olacaktır. Bunca yıldır arkadaşız benim hatamı görmemişseniz siz ahmak ve aptasınız; ahmakla arkadaşlık iyi değildir. Şayet görüyorsunuz da söylemiyorsanız o zaman riyakar ve hain olursunuz. Her iki durumda da sizinle arkadaşlığımız sona ermiştir.” der ve yanından gönderir.
**
Demek ki ihlas ve samimiyet böyle olmayı gerektiriyormuş...