
İmamlar Kureyştendir hadisi maddi cihetten "münteşire-i muvakkata"dır. Yani Asr-ı saadetin Peygamberimizden (asm) sonraki dört halife dönemine aittir. Zira Hz. Ebubekir (ra) bu hadis ile Ensar'ın hilafet iddiasını çürüterek Arapların ancak Kureyş'e tabi olarak birliği sağlayacağını aksi taktirde dağılacağını izah etmiştir.
Soru:
İmamlar Kureyştendir” hadisini nasıl anlamalıyız?
Cevap:
İmamlar Kureyştendir hadisi maddi cihetten "münteşire-i muvakkata"dır. Yani Asr-ı saadetin Peygamberimizden (asm) sonraki dört halife dönemine aittir. Zira Hz. Ebubekir (ra) bu hadis ile Ensar'ın hilafet iddiasını çürüterek Arapların ancak Kureyş'e tabi olarak birliği sağlayacağını aksi taktirde dağılacağını izah etmiştir. Bu nedenle sahabeler halifeleri Kureyş'ten seçerek Arapların ve müslümaların birliğini sağlamışlardır. Daha sonraki asırlarda zaten pek çok İslam devletleri ortaya çıkmıştır. Her devletin yöneticisinin Kureyş olması zaten mümkün değildir.
Daha sonraki asırlar için bu hadis manevi yönden "münteşire-i daimedir." Zira manevi hilafeti temsil eden ve İslam ve İman davasını savunan Mücedditler ve İmamlar hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin (ra) neslinden yani Kureyş'ten gelerek Sünnet-i Seniyye'nin ve Şeriatın korunmasını sağlamışlardır.
Bu hadis her iki yönden bakıldığı zaman müslümanların ve islamın korunmasını sağlayan bir mu'cize-i peygamberdir.
Zamanımızın imamı olan Hz. Bediüzzaman'ın (ra) neslen Kureyşten yani anne tarafından Hz. Hasan (ra) baba tarafından Hz. Hüseyin (ra) soyundan olduğunu bilmeyen yoktur. Demek ki "İmamlar Kureyştendir."