
Bediüzzaman “Risale-i Nur” için “Kur’an hazinesini açan anahtar” demiştir. Evet “Bazı zaman olur ki, bir anahtar bir hazineden ziyade ehemmiyetli olur. Çünkü hazine kapalıdır. Fakat bir anahtar çok hazineleri açabilir. .... Sözler, hakaik-i Kur’âniyenin birer anahtarı ve o hakaiki inkâr etmeye çalışanların başlarına inen birer elmas kılıçtır.” (Mektubat, 1998, s. 412.)
Bediüzzaman “Risale-i Nur” için “Kur’an hazinesini açan anahtar” demiştir.
Evet “Bazı zaman olur ki, bir anahtar bir hazineden ziyade ehemmiyetli olur. Çünkü hazine kapalıdır. Fakat bir anahtar çok hazineleri açabilir. .... Sözler, hakaik-i Kur’âniyenin birer anahtarı ve o hakaiki inkâr etmeye çalışanların başlarına inen birer elmas kılıçtır.” (Mektubat, 1998, s. 412.)
Zübeyir abi de Risale-i Nurlardan tanzim ettiği “Beyanat ve Tenvirler”e “Pusula” demiştir. Pusulası olmayan gemi ne kadar sağlam ve donanımlı olursa olsun ya kayaya çarpar veya karaya oturur.
**
Üstad Bediüzzaman’ın vefatından sonra üstada hizmet eden “Nur Talebelerini” toplayarak hizmete ve istikamete yönlendirmek için büyük gayret içine girdi. Önce Risale-i Nurları baştan sona üç-dört defa okuyarak içinden “Hizmet Prensiplerini” çıkardı ve “Hizmet Rehberi” adı altında “Tanzim” etti.
“Bu ‘Hizmet Rehberi’ Nurcuların evradıdır.” dedi.
Sonra Üstad’ın talebelerini bir araya getirerek “Meşveret Sistemi”ni kurdu ve “Bundan sonra hizmetimize yön verecek olan Meşveret Sistemimizdir.” dedi.
**
1970’li yıllara gelindiği zaman Hürriyetçi Adalet Partisi iktidarının hürriyet havasından yararlanarak “Din adına” ve “Milletçilik” adına siyaseti esas alan partiler öne çıkmaya başladı. Bunun üzerine “Emirdağ Lahikalarını” neşretti.
Bediüzzaman hazretlerinin Siyasi ve İçtimai derslerini bir araya getirerek “Beyanat ve Tenvirler” isimli eseri “Tanzim” etti. Basılıp kendisine geldiği zaman eline aldı ve üç defa öpüp başına koydu ve “Bu Nur Talebelerinin pusulasıdır.” dedi.
**
Zübeyir abi daha sonra günlük bir gazete ihtiyacını dile getirdi ve “YENİ ASYA” meşveret sonucu ortaya çıktı. Başına N. Mustafa POLAT ağabeyi ve Mehmet KUTLULAR’ı görevlendirdi.
Yeni Asya gazetesi için de İhsan PAŞALIOĞLU abi “Bu Risale-i Nur Talebelerinin Lahikasıdır.” dedi.
Böylece Meşveret, Gazete ve Lahikalar ile bütünlük içinde devam eden “Risale-i Nur Hizmetini” sistemli hale getirmiş oldu.
İşte Zübeyir GÜNDÜZALP’i Bediüzzaman’ın gözde talebesi yapan ve “Zübeyiri kâinata değişmem” dedirten hizmetteki bu istikametin teminidir.
Allah kendisinden ebeden razı olsun...
Risale-i Nur hizmetini kıyamete kadar daim ettirsin.
Amin!