
Peygamberimiz (asm) “İslam güzel ahlaktır” (Beyhaki, Şuabu’l-İman, 20:375; Aliyyu’l-Muttaki, Kenzu’l-Ummal, 3:17.) buyurur. Ahlak güler yüz, insanlara iyilik yapmak, yemek yedirmek, kutsal değerlere saygı göstermek, Allah’ı ve Resulünü sevmek, onların rızası için bir şeyler yapmak ise “Mevlid okutmak” bunların hepsini içine alan bir ibadet olmaz mı?
Peygamberimiz (asm) “İslam güzel ahlaktır” (Beyhaki, Şuabu’l-İman, 20:375; Aliyyu’l-Muttaki, Kenzu’l-Ummal, 3:17.) buyurur. Ahlak güler yüz, insanlara iyilik yapmak, yemek yedirmek, kutsal değerlere saygı göstermek, Allah’ı ve Resulünü sevmek, onların rızası için bir şeyler yapmak ise “Mevlid okutmak” bunların hepsini içine alan bir ibadet olmaz mı?
**
İlk olarak H.604 / M.1207 tarihinde Musul’da Peygamberimizi öven mevlid merasimi tertip eden Melik Efdal Muzaffiruddin olmuştur. H. 710 / M. 1310 tarihinden itibaren İslam’ın en önemli beldeleri olan Mekke, Medine, Şam, Kudüs, Halep, Belh ve Buhara’da Mevlid merasimleri düzenlenmeye ve mevlidler okunmaya başladı. (Mehmet Feyzi Efendi, İsâbetu’l-Muhassenât, s. 4.)
Peygamberimiz (asm) “Ümmetim dalalet üzere ittifak etmez, yanlışta birleşmez” (Trimizi, Fiten,7-8.) buyurur. “Ümmetimin güzel gördüğü Allah katında da güzeldir” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1: 379.) buyurarak ümmetin güzel görüp uyguladığı bir amelin yanlış olamayacağını ve Allah katında da makbul olacağını bize haber vermiştir. Bu durumda Mevlid tüm İslam beldelerindeki tüm Müslümanların güzel görüp uyguladığı güzel bir “Sünnet” olmuştur. Buna İslam bilginleri “İcma-i Ümmet” demektedir. İcma-i Ümmet ise “Edille-i Şer’iye”nin yani şeriatın, dinin kaynaklarının “Kitap ve Sünnet”ten sonra üçüncü delilidir. İcma-i Ümmet ile kabul edilen bir şey arıtk dinin bir meselesi halinde gelmiş demektir. Ümmetin icmaı onun dini bir mesele olduğunun en büyük delilidir.
Mevlid böyledir.
**
Peygamberimiz (asm) “Benden sonra bu dinde kim güzel bir sünnet ve adet başlatırsa onu işleyenlerin tüm sevabı bu adeti başlatanın defterine geçer, işleyenlerin sevabından da bir şey eksilmez. Kötü bir adet başlatan da böyledir” (Riyâzu’s-Salihîn, 19. Bab, H. No: 172. s. 158; Sunenu’n-Neseî, 5: 99-100; et-Tâc, 1: 74; İbni- Mâce, 203, 206, 207.) buyurmuşlardır.
Mevlid iyi bir adet ve güzel bir sünnettir. Mevlid münasebeti ile insanlar, akrabalar bir araya gelirler. Akraba ve dostlar birbirleri ile görüşür sevgi ve muhabbet artar, ölenler hatırlanır, Kur’an okunur, peygamberimizin hayatından, mucizelerinden bahsedilir, Allah, Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisi verilir. Yemekler yenir, salavatlar getirilik Allah’ı teşbih tazim, tehlil ve tekbirler getirilir. Bütün bunlar Allah için peygamber sevgisi için yapılır. Bu ibadetlerin tümünü bir arada yapmaya vesile olan mevlid ne güzel bir sünnet ve ne güzel bir ibadettir.
İbn-i Cezeri ve İbn-i Hacer el-Heysemî “Peygamberi övmek makbul bir ibadettir” derler. Zira Ka’b b. Züheyr’in Peygamberimizin (asm) huzurunda okuduğu “Kaside-i Bürde” yi Peygamberimiz (asm) kabul etmiş, övmüş ve kendisine hırkasını hediye etmiştir. Bu da göstermektedir ki peygamberimizi övmek amacı ile mevlit okutmak peygamberimizin (asm) de kabul ettiği ve övdüğü bir durumdur.
**
Sonuç olarak yüce Allah Kur’an-ı Kerimde belki yüz ayetinde “Peygambere itaat edin!” emreder ve “Peygambere itaat Allah’a itaattir. Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” (Nisa, 4:80.) buyurur. Buna göre Hristiyanların Hz. İsa’ya Allah’ın oğlu demesi gibi aşırıya gitmeden “Allah’ın kulu ve Resulü olarak” Peygamberimiz (asm) ne kadar övülürse ve bunda ne kadar aşırıya gidilirse Allah katında makbuldür. Bu durumda Mevlid de Allah’ın ve Peygamberinin kabul ettiği bir ibadettir.