
Kur’an-ı Kerimde Allah’tan, eserlerinden ve sıfatlarından bahsederek “Tevhidi” ders veren ayetlerin sayısı üç binden geçer. Üç bine yakın ayet de ahiretten, ölüm ve kıyametten bahseder. Farzlar ve haramlar ile namaz, hac ve oruç gibi ibadetlerden ve nikah, ticaret ve miras hukuku ve eğitim ile cezalardan bahseden ayetlerle ahlakla ilgili ayetlerin oranı yüzde doksan dokuzdur.
“Şeriat sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir.”
Bu veciz cümle içinde üç ayrı cümleyi muhtevidir.
“Şeriat sebebi saadettir.”
“Şerita adalet-i mahzdır.”
“Şeriat fazilettir.”
**
“Şeriatta yüzde doksan dokuz ibadet, ahiret, ahlak ve fazilete aittir. Yüzde bir nipetinde siyasete mütealliktir.”
Bu cümle şeriatın iki yönünü nazara veren iki ayrı cümledir.
“Şeriatta yüzde doksan dokuz ibadet, ahiret, ahlak ve fazilete aittir.”
“Şeriatta yüzde bir nispetinde siyasete mütealliktir.”
**
Kur’an-ı Kerimde Allah’tan, eserlerinden ve sıfatlarından bahsederek “Tevhidi” ders veren ayetlerin sayısı üç binden geçer. Üç bine yakın ayet de ahiretten, hesaba çekileceğinden, ölüm ve kıyametten bahseder. Farzlar ve haramlar ile namaz, hac ve oruç gibi ibadetlerden ve nikah, ticaret ve miras hukuku ve eğitim ile cezalardan bahseden ayetlerle ahlakla ilgili ayetlerin oranı yüzde doksan dokuzdur.
İstişare, adalet, seçim, cihad ve hukukun uygulanmasından bahseden ayetlerin oranı yüzde birdir.
Ama bu yüzde bir ancak yüzde doksandokuzdan sonra gelmektedir.
İman, ibadet, itaat...
Bu ayetlerin uygulanması ise yöneticilerin görevi olduğu için Bediüzzaman “Onu da ulu’l-emirlerimiz düşünsünler” der.
**
“Allah adaleti, iyilik yapmayı, akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Zulmü, fuhşiyatı, kötlük yapmayı yasaklar. Düşünüp tutasınız diye öğüt verir.” (Nahl Suresi, 16: 90.)
Adalet, iyilik yapmak, yakınları görüp gözetmek saadet sebebidir.
Zulüm, günah ve fuhşiyat denen her nevi müstehcenlik ise tüm insanın saadetini yıkan kötülüklerdir.
Adaleti, hayrı, akrabaya iyiliği emreden; zulmü, günahı ve müstehcenliği yasaklayan şeriat, sebeb-i saadet, adalet-i mahz ve fazilet değil midir?
Adalet, iyilik ve yardımlaşma fazilet değil midir?
**
Toplumda “Züht ve Takva” olmazsa, yönetimde “Hak ve Adalet” gerçekleşmez. İnsanları kötülük ve zulümden koruyan züht ve takvadır. Bu da zulüm ve haksızlığı istememek, adalete yardımcı olmak şeklinde kendisini gösterir. Toplum adalete yardımcı olmazsa idareciler adaleti sağlayamazlar.
Bu durumda dinin iman, ibadet ve ahlaka ait emirlerinin toplumda hükmetmesi gerekir ki yöneticiler de hak ve adaleti gerçekleştirebilsinler.
**
Demek ki:
“Şeriat sebebi saadettir.”
“Şerita adalet-i mahzdır.”
“Şeriat fazilettir.”