SİYASET
22.5.2025 16:29

Siyasi İttifaklar ve Koalisyonlar

Mehmet Ali Kaya
Mehmet ALİ KAYA
Siyasi İttifaklar ve Koalisyonlar

Demokrasinin amacı ve hedefi “Temel İnsan Hak ve Hürriyetlerini” sağlamak, halka hizmet etmek ve hukukunu korumaktır. Çalışan, üreten, ülkeyi zengin ve müreffeh hale getirecek olan halktır. Siyasilerin görevi onların önündeki engelleri kaldırmak ve hür bir çalışma ortamı meydana getirmektir.

1. Demokrasilerde Siyasi Partiler vardır. Siyasi Partiler seçime girerler ve iktidar olacak gücü ve desteği bulamazlarsa diğer partilerle koalisyon ve ittifak yaparak hükümet olurlar. Böylece vatana ve millete hizmet ederler.

2. AKP şu anda MHP ile koalisyon anlamında bir “İttifak” halinde iktidardadır. Zira AKP’nin tek başına hükümet olacak gücü kaybettiği için MHP’nin desteğine ihtiyaç duymuştur.

3. Diğer muhalefet partilerinden altısı da “Yeni bir Anayasa çalışması” için bir araya gelmişlerdir. Ayrıca ortak bir Cumhurbaşkanı adayı için de görüşmeler yapmaktadır. Bu siyasi partilerin kendi siyasetleridir.

4. Demokrasi anlaşma, uzlaşma, diplomasi ve istişare sistemidir. Partilerin bir araya gelerek problemlere çözüm üretmeye çalışmaları ve “İstişare” etmeleri çok güzeldir. Vatana ve millete hayırlıdır.

5. Demokrasinin amacı ve hedefi “Temel İnsan Hak ve Hürriyetlerini” sağlamak, halka hizmet etmek ve hukukunu korumaktır. Çalışan, üreten, ülkeyi zengin ve müreffeh hale getirecek olan halktır. Siyasilerin görevi onların önündeki engelleri kaldırmak ve hür bir çalışma ortamı meydana getirmektir.

6. Temel İnsan Hakları insanlara Allah tarafından verilmiş haklardır. Kimse “Bu hakları ben verdim. Bana minnettar olmalısınız” diyemez. “Hayat Hakkı, Mülkiyet Hakkı, Ailenin Korunması, İlim ve Fikir Hak ve Hürriyeti, Din ve Vicdan Hak ve Hürriyeti” “Makasıdu’ş-Şeria” denen Allah’ın emrettiği haklardır. “Şeriat aleme gelmiş ta ki insanı her nevi baskı ve istibdattan korusun. İnsanlar harekat-ı meşruasında şahane serbest olsunlar.” Bu hakların siyasiler ve yöneticiler tarafından gasp edilmesi en büyük zulümdür.

7. Demokrasilerde ve Parlamenter Sistemlerde, kuvvetler ayrılığı vardır. Bunlar “Yasama” “Yürütme” ve “Yargı” olup birbirinden bağımsızdır. Özellikle yasama ve yargı bağımsız olmak zorundadır. Yoksa “Hukukî” değil, “Adil” değil, keyfi yönetim ve zulüm olur. Karar Mercileri ve Yasa Yapımcıları, yani “Yasama” organları bellidir. Bu da seçimle belirlenen “Büyük Millet Meclisi”dir. Bu sebeple TBMM üzerinde başka karar alma mercii olmadığı için “Tavsiye Kararı” denilmektedir.

8. “Tavsiye” bir karar değildir. Tavsiye, tavsiyedir; tavsiyenin kararı olmaz ve geçerli de olmaz. Tavsiye kararı bildirilmez. Zira bildirme bir hiyerarşi gerektirir. Cumhurbaşkanına bağlı bir kurum “karar alıp bağlı olduğu makama bildiremez.”

9. Demokrasilerde “Hür ve Adil Seçim” esastır. Bu sebeple Seçim sisteminde “Baraj” ve Partiler arasında “İmtiyaz” olmaz. Devlet, seçime giren iktidara “Para yardımı” yapıp, muhalefeti ve diğer partileri eşit olmayacak şekilde imtiyaz tanıyamaz. Tanırsa bu seçim her şeyden önce “Adil” ve “Hür” olmaz. Oradan sağlıklı bir sonuç çıkmaz.

10. Demokrasilerde “Irkçı ve İdeolojik” yönetim olmaz. Irkçılık ve ideolojik yaklaşım her şeyden önce “Eşitlik” ve “Adalet” ilkesi ile bağdaşmaz. Zira ırkçı ve ideolojik olan tarafsız olmaz. Tarafsız olmayan adil olamaz. Kendi ırkdaşına ve ülküdaşına imtiyaz ve ayrıcalık tanır, muhalifini hain ve düşman görür. Burada çatışma ve zulüm başlar.

11. Demokrasilerde en önemli hususlardan birisi halkın haber alma hürriyetidir. Bu da ancak “Basın ve Yayın Hürriyeti” ile sağlanır. Halkın haber alma hürriyetinin kısıtlandığı yerde kamuoyu yanlışa yönlendirilir. Bu durumda halk doğru karar veremez. Yalan ve yanlış propaganda ile sağlıklı seçim yapılamaz. Yalancılar ve hilekârlar iş başına gelir. Bu durumda ülkede huzur ve adalet sağlanamaz.

12. Bir ülkede çeşitli milletler, diller, dinler, kültürler, ırklar, mezhepler ve sosyal sınıflar ve tabakalar vardır. Bunlar birer zenginliktir. Siyasetin amacı bu farklılıkları uzlaştırarak barışı ve huzuru, adalet ve hürriyeti sağlamak, ortak projeler ile herkesin ülkede yönetime ve üretime katılımını sağlamaktır. Çatışmaları önlemek, uzlaşmayı temin etmek ve herkese faydalı olan kalkınma projeleri ile ülkenin refah ve zenginliğine hizmet ettirmektir.

13. Demokrasi salt oy çokluğu değildir. Oy çokluğu baskılarla, korkularla ve ümitlerle sağlanabilir. Demokrasi hürriyet, hak, hukuk, adalet, kanun hakimiyeti, uzlaşma, anlaşma için istişare ve liyakati sağlayan sistemdir. Bunlardan birisi eksik olsa oy çokluğu o rejimi demokrasi yapmaz; ancak demokrasiyi istismar ile iktidarı “Tiranlığa” daha büyük baskı ve zulme yönlendirir.

14. Demokrasiyi tehdit eden şeytani vesveseler…

a. Şeytan inançlı insanın değil, tüm insanlığın düşmanıdır. İnsanı hayırdan mahrum etmek, terakkiyatını önlemek ve engellemek ister.

b. Bu sebeple demokrasi ve hürriyetin aleyhinde pek çok vesveseyi verir. “Şeriat varken demokrasiye ne ihtiyaç var?” “Demokrasi beşerî sistemdir. Küfürdür. Aman dinden çıkarsınız” “Sadece sen mi demokratsın?” “Demokratlar her yerde vardır.” “Demokrat güçler bir araya gelsin.” “Demokrat cephe oluşsun!” gibi net olmayan ve ne olduğu, nasıl olacağı bilinemeyen şeylerle akıllara şüphe, kalplere vesvese vererek ve “Demokrasiyi katleden darbecileri dahi demokrat göstererek” gerçek demokratları ve hakiki demokrat olan “Ahrarları” “Demokrat Partiyi” ve onların müttefiki olan “Nurcuları” yalnız bırakmak, gözden düşürmek ve itibarını zayıflatmaya çalışır. Cahiller de bu propagandalara kapılır.

15. Demokrasi ve hürriyetler “Akıllı” “Okuyan” “Bilgili” “Medenî” insanların yönetim şeklidir. Okumayan, cahil, saf ve hisleriyle hareket edenleri aldatır. Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “Biz akıllarını kullanmayan toplulukları zillet ve hakaret içinde bırakırız” (Yunus, 10:100.) buyurur.

Youtube Kanalıma Abone Olun!

Düzenli olarak paylaştığımız videoları kaçırmayın.

Abone Ol