DİN
26.11.2023 17:01

Tebliğ Görevimiz

Mehmet Ali Kaya
Mehmet ALİ KAYA
Tebliğ Görevimiz

Tebliğ, Allah’ın dininin insanlara öğretilmesidir. Peygamberimiz (asm) “Benden bir ayet bile olsa insanlara ulaştırın” (Buhari, Enbiya, 50.) buyurarak bu görevi tüm ümmete bırakmıştır. “Bizden bir şey işitip, onu aynen işittiği gibi başkalarına ulaştıran kimsenin Allah yüzünü ak etsin.” (Tirmizi, İlim, 7.) buyurdular.

Tebliğ, Allah’ın dininin insanlara öğretilmesidir. Peygamberimiz (asm) “Benden bir ayet bile olsa insanlara ulaştırın” (Buhari, Enbiya, 50.) buyurarak bu görevi tüm ümmete bırakmıştır.

Yine buyurdular: “Bizden bir şey işitip, onu aynen işittiği gibi başkalarına ulaştıran kimsenin Allah yüzünü ak etsin. Kendisine ilim ulaştırılan nice insan vardır ki, bilgiyi verenden daha iyi anlar ve tatbik eder.” (Tirmizi, İlim, 7.)

**

Peygamberimiz (asm) bir gün mimbere çıkarak şöyle hitap etti:

Bazılarına ne oluyor ki, komşularına dini meseleleri anlatmıyor, onlara öğretmiyorlar, marufu emredip münkerden nehyetmiyorlar. Bazılarına ne oluyor ki bilmediklerini komşularına sorarak öğrenmiyorlar ve anlayışlı fakih olmaya çalışmıyorlar? Allah’a yemin ederim ki, ilim sahipleri komşularına öğretir, marufu emreder, münkerden nehyederler ve bilmeyenler de ilim sahiplerinden öğrenir ve ilim sahibi olmaya çalışırlar veya onları mutlaka dünyada cezalandırırım..

Sonra eve gitti.

Sahabeler bundan etkilendiler. Eşârî kabilesi mensupları Peygamberimizin (asm) yanına gittiler. “Yâ Resullallah! Bizi mi kast ettiniz?” dediler. Peygamberimiz (asm) onlara bir şey demedi; ama söylediklerini tekrar etti. Onlar bir ay mühlet istediler. Bir ay içinde dediklerinizi yapacağız!” dediler.

Peygamberimiz sonra (asm) şu ayeti okudu:

“İsrailoğullarından inkar edenler Davud ve Meryemoğlu İsa (as) diliyle lanetlendiler. Bu onların isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri yüzündendi. Onlar işledikleri kötülüklerden birbirlerini sakındırmazlardı. Onların yaptıkları ne kadar kötü idi.” (Maide, 78-79; Heysemi, Zevaid, 1:164; Ali el-Muttaki, Kenz, 3:684.)

**

Peygamberimiz (asm) bir gün şöyle buyurdu:

Size bir takım kimselerden haber vereyim mi? Onlar ne peygamberdirler ve ne de şehittirler. Ancak kıyamet gününde peygamberler ve şehitler Allah katındaki makamlarından dolayı onlara gıpta ile bakarlar. Onlar nurdan minberler üzerine oturmuşlardır ve herkes onları tanır.”

Sahabeler “Onlar kimlerdir, Ya Resulallah!” dediler.

Peygamberimiz (asm) “Onlar Allah’ın kullarına, kulları da Allah’a sevdiren kimselerdir. Yeryüzünde nasihat ederek Allah’ın nimetlerini sayarak Allah’ı insanlara tanıtarak dolaşırlar.”

Hz. Enes (ra) “Ey Allah’ın Resulü! Allah’ı kullarına sevdirmeyi anladık; ama kullarını Allah’a nasıl sevdirecekler?” diye sordu.

Peygamberimiz (asm) “İnsanlara Allah’ın sevdiği şeyleri öğretirler, sevmediği şeylerden de sakındırırılar. İnsanlar da bunlara itaat edince Allah da onları sever” buyurdular. (Ali el-Muttaki, Kenz, 3:685-686; Beyhaki, Şuab-ı İman, 1:367.)

Youtube Kanalıma Abone Olun!

Düzenli olarak paylaştığımız videoları kaçırmayın.

Abone Ol