
Bediüzzaman “Bazen zayıf zalim olur” buyurarak zayıfların zulme nasıl vasıta olduğunu anlatır. Zayıflık nereden gelir? Yeis ile su-i zandan... “Yeis ile su-i zandan zaaf-ı kalp neş’et eder.” Bu da zalimin zulmüne sebep olur. Çünkü zayıfların bulunması canavarları saldırıya cesaretlendirir. Canavarda vahşet fıtratın gereğidir; ancak ona cesaret veren zayıfların haklarını savunmamalarıdır.
Bediüzzaman “Bazen zayıf zalim olur.” (ESDE, s. 766.) buyurarak zayıfların zulme nasıl vasıta olduğunu anlatır.
Zayıflık nereden gelir? Yeis ile su-i zandan... “Yeis ile su-i zandan zaaf-ı kalp neş’et eder.” Bu da zalimin zulmüne sebep olur. Çünkü zayıfların bulunması canavarları saldırıya ve vahşete cesaretlendirir. Canavarda vahşet fıtratın gereğidir; ancak ona cesaret veren zayıf varlıkların zaafıdır.
Kavilerin zayıflara zulmünün altında da zayıfın zaafı, cesaretsizliği ve korkaklığı vardır. Zayıfın güçlü olmaya çalışmaması, aklını ve cesaretini kullanmaması ile zulme yardım ederek manen zalim olur. (ESDE, s. 767.)
**
Halbuki zayıf ye’se kapılmadan cesaretle hukukunu müdafaa etse harika şekilde rahmete ve yardıma mazhar olur. “Korkaklıkta darb-ı mesel hükmünde olan tavuk, çocukları yanında iken şefkat-i cinsiyesiyle camusa saldırır.
İşte dehşetli bir cesaret...
Hem darb-ı mesel olmuş keçi kurttan havfı, “ıztırar” vaktinde mukavemete ınkılp eder, boynuzuyla kurdun karnını deldiği vakidir.
İşte harika bir şecaat... (ESDE, s. 502.)
Evet: “Bir millet cehâletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder.” (Münazarat, 28.)
**
Zayıflar birleşerek güçlü olabilirler.
“Avrupa komiteleri içinde en şiddetlisi ve en tesirlisi ve bir cihette en kuvvetlisi, cins-i latif ve zayıf ve nazik olan kadınların Amerika’daki Hukuk ve Hürriyet-i Nisvan Komitesi olduğu, hem milletler içinde az ve zayıf olan Ermenilerin komitesi, gösterdikleri kuvvetli fedakarane vaziyetle bu müddeamızı teyit ediyor.” (Lem’alar, İhlas Risalesi, s. 380.)
Demek zayıflar birlşerek oluşturdukları şahs-ı manevi ve komiteler ile güçlü olabilirler.
Neden bir araya gelemiyorlar?
İhlas ve samimiyetten yoksun oldukları için..
**
Zayıf hak ve hürriyetini korumaya çalışmalıdır.
“Zayıfın kaviye karşı izzet-i nefsi kibir sayılmaz; tevazu göstermesi ise tezellül sayılır.” (Hakikat Çekirdekleri, M. 94.) Bu nedenle zayıf güçlü olmaya ve güçlü görünmeye çalımalıdır. “Yeis mani-i her kemaldir. Neme lazım başkası düşünsün demek istibdadın yadigarıdır.”
**
Medeniyet, toplu yaşama ve güçlü birliktelikler oluşturabilmektir. Günümüzde buna yanlışlıkla “Sivil Toplum” denmektedir. Doğrusu ise “Medeni Toplum” ifadesini kullanmaktır.
Medeni toplum, hak ve hukunu korumasını bilen toplumdur. Zaaf göstermez, zalime cesaret vermez ve zulmüne engel olur.