top of page
  • Yazarın fotoğrafıM. Ali KAYA

ALLAH'IN VARLIK VE BİRLİĞİNİN DELİLLERİ

M. Ali KAYA

Her varlık birey ve fert olarak Allah’ın ehadiyetini, nev ve tür olarak Allah’ın vahidiyetini ispat eder. Zira her varlık ustası ve yaratıcısını sıfatları ile tanıtır. Tür olarak dünyanın her yerinde aynı tür canlıların bulunması onların hepsinin yaratıcısının bir olduğunu ve her yere hâkim olduğunu ispat eder.


Bir tarlaya tohum ekilmesi o tarla tohum sahibinin tasarrufundadır, tohum da tarla sahibine aittir. Bu tohumun da tarlanın da birine ait olduğunu gösterir. Aynen öyle de, bütün varlıkların tohumu sayılan atomlar ve elementler, ilimle tayin edilmiş kanun ve kurallara göre, hikmetle yapılmış plan ve programlara, irade ile verilmiş şekil ve suretlere, kudretle yapılmış varlıklar ve onların yaşamaları için yaratılan rızıklar ve ihtiyaçlar onların yaratıcının, ustalarının bir olduğuna, ilim, irade ve kudret sahibi olduğuna delalet ederler.


Böylece her bir nevi, her bir unsur diğerlerine hem ferden hem de nev’en bir tek yaratıcı ustanın varlığına ve birliğine delalet ederler. Her bir çiçek, her bir meyve, her bir sinek, böcek ve balık intizamlı, düzenli, mükemmel yaratılması ve bir düzen içinde yaşamaları ile “Bu mekân kimin mülkü ise, ben de onun mülküyüm, kimin sanatı ise ben de onun sanatıyım, kimin mektubu ise ben de onun harfiyim, kimin dokuması ise ben de onun nakşıyım” derler.


Aynı şekilde bir canlı varlık üzerinde kim tasarruf ediyor ise o canlının ihtiyacını karşıladığı tüm varlıklar, gezip dolaştığı tüm mekanların da onun tasarrufu altında olduğunu gösterir. Zira o canlıyı o mekanlarda dolaştıran ve ona layık ve lazım olan ihtiyaçlarını yaratan, tanzim eden ve aralarındaki uyumu ve düzeni sağlayan da odur.


Aynı şekilde kâinatta hangi unsur var ise, onun düzeni, tedbiri ve uyumunu sağlayan bütün bitkileri ve hayvanları birden tedbir eden, yöneten ve ihtiyaçlarını karşılayan, terbiye eden ve yaşatan ilim, irade ve kudret sahibi olan, her şeyi bilen, gören ve tüm varlıkların ihtiyaçlarını vakti vaktine ihtiyaç anında onlara gönderen mükemmel bir Zâta mahsustur.


İşte bu durum gözü kör ve kalbi katı, aklı bozuk olmayan herkese Allah’ın varlığını ve birliğini sıfatları ile beraber gösterir ve ispat eder.


Ey Firavunluk taslayan ve “Ben güç kudret sahibiyim. Bu işleri tabiat ve doğa yapıyor diyen adam! Kendine bak, kendini tecrübe et bakalım. Sen varlıklar içinde cüz’î ilim, irade ve kudrete sahip olduğun halde varlık içinde bir küçücük şeye malik misin? Bir sineği, bir çiçeği yaparak onlara hayat ve ruh verebilir misin? Git en küçük bir varlık olan sineğe “Seni kim yarattı?” diye sor bakalım. O da sana diyecek ki: “Kim benim türümdeki tüm sineklere sahip ise, kim onların tamamını yaratmış ise beni yaratan da odur. Bizim ihtiyaçlarımız güneşten, havadan, sudan, bitkilerden ve bize lazım olan diğer canlılardan bize gönderen ancak tüm bu varlıkların da sahibi olabilir. Bütün varlıkları yerli yerinde yaratamayan ve yer yüzünde her yerde bulunan bizim türümüzün tamamını yaratamayan beni yaratamaz” diyecektir.


Sonra yeryüzüne git sor. O da “Benim kendisi ile bağlı olduğum güneşi ve ona bağlı tüm gezegenleri ve onların etrafındaki uyduları yaratamayan ve onlara sahip olmayan, onları mükemmel bir nizam ve düzen içinde çeviremeyen beni yaratamaz” diyecektir.


26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page