top of page
  • Yazarın fotoğrafıM. Ali KAYA

BAKIYAT-I SALİHAT

M. Ali KAYA

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “Mal ve oğullar, dünya hayatının ziynetidir. Bakıyat-ı salihat olan ve ebedi olarak kalan hayır ve hasenatsa hem mükafat bakımından Rabbinin katında daha hayırlıdır, hem sonucu bakımından daha hayırlıdır” (Kehf, 18:46.) buyurmuştur.


Ahirette insana fayda verecek ve cennette bakî meyveler vererek insana menfaat veren salih amellere Kur’an-ı Kerim “Bakıyat-ı Salihât” adını vermiştir. Bu ameller beş vakit namaz ve namazda okunan zikirlerdir. Bu zikirler ise başta “Sübhanallah” adındaki tesbihler, “Elhamdülillah” adı verilen hamdler ve şükürler, “Allahü Ekber” adıyla okunan tekbirler, “La ilahe illallah” adıyla çekilen zikir ve tehliller, “Estağfirullah” adı altındaki bütün tevbe istiğfarlar ve kalpten geçen “niyet-i halise ve ihlasla” Allah için yapılmak istenen ve azmedilen hayırlar ve hizmetler olduğu İslam alimleri tarafından ifade edilmiştir.


İmam-ı Azam ve imamlar “Sübhanallah” tesbihin, “Elhamdülillah” hamdin ve “Allahü Ekber” tekbirin alemi ve ismidir. Bunlar asla değiştirilmez” demişlerdir. Zira özel ve has isimler hiçbir dilde değiştirilemez. Nasıl ki Ali ismi her yerde Ali olarak ifade edilir. “Allah” ismi de yüce yaratıcının has ismi olup bir başka dilde tercümesi olamaz. Allah ismi özel isimdir, diğer bütün isimler Allah’ın sıfatlarının ve fiillerinin isimleridir. Allah denildiği zaman 14 sıfat ve 99 Esma-i Hüsna’nın sahibi olan Zat-ı Akdes akla gelir. Aynen bunun gibi Sübhallah Allah’ı övmenin, Elhamdülillah Allah’ın nimetlerine karşı minnet ve şükrün bütün envaının ifadesi, Allahü Ekber de Allah’ın manen büyüklüğünün ve yüceliğinin adıdır, asla değiştirilemezler.


Peygamberimize (asm) “Bakıyat-ı Salihat nedir?” diye sorulmuştur. Peygamberimiz (asm) de “Sübhanallahi ve’l-hamdü lillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahü ekber ve lâ havle ve la kuvvete illa billahi’l-Aliyyu’l-Azim’dir” buyurmuşlardır. (Müsned-i Ahmed, 3:75; 4:267-268.)

Hz. Ali (ra) “Bakıyat-ı Salihat, ahirete ait kazançtır. İki nevidir. Dünya kazancı mal ve evlatlardır. Ahiret kazancı ise bakî olan ve bakileşip ahirete mal olan ibadet-i halisenin sonucu olan Allah rızası için ihlasla elde edilen nimetlerdir” demiştir. Nitekim Peygamberimiz (asm) “Ahirette bir ağacınızın olması bütün dünyanın sizin olmasından hayırlıdır” buyurmuşlardır. Zira dünya fani, ahirette ise her şey sizinle beraber bakidir.


Dünya hayatı en kadar uzun olursa olsun fani olduğu için çok kısadır. Zira, matematikte “Herhangi bir sayının sonsuza bölümü sıfırdır” denilmiştir. Bu “Bir katrilyon bölü sonsuz, eşittir sıfırdır” demektir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde “İnsanlar kıyâmet gününü gördüklerinde veya ölümü gördükleri zaman dünyada sadece bir akşam vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını sanırlar.” (Nâziât, 79:46.) buyurarak bu hususu herkesin anlayacağı şekilde ifade etmiştir.

Evet, Aziz Mahmut Hüdayi (ks) ne güzel ifade etmiştir: “Ger verilse bir kişiye ömr-i Nûh, / Hâsıl olsa ona envâ-ı fütûh; / Menzilidir âkıbet tahteʼt-türâb, / Kimseye bâkî değildir bu harâb…” Bediüzzaman Said Nursi hazretleri de “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı taktirde, fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme!” demiştir.

13 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page