M. Ali KAYA
HAYVANLARA ŞEFKAT VE MERHAMET
M. ALİ KAYA

İslamiyetin şiarı “Ta’zîm-ü bi-emrillah ve’ş-şefakatü alâ halkıllâh” yani “Allah’ın emrine itaat ve tazim ve mahlukâta şefkatle muamele etmektir.” İnsan Allah’ın yarattığı tüm mahlukata şefkat ve merhametle muale etmekle mükelleftir. Nitekim yüce Allah “Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. O merhameti kendisine yazmış, ilke ve prensip edinmiştir. Sizi de kıyamette huzuruna toplayacak ve hesap soracaktır” (En’âm, 6:12.) buyurarak bunu ifade eder.
Yüce Allah kendisini “Ben Rahman ve Rahîm olan Allahım.” diye tanıtmaktadır. Kur’ân-ı Kerimde her surenin başındaki “Besmele”de bunu bize haber vermektedir. Bu sebeple “Bismillah her hayrın başıdır.” Biz her hayırlı işe başlarken Rahman ve Rahim olan Allah’ın rahmetinden istimdad eder, rahmetini rica eder ve umarız. Onun rahmeti ile her şeye muvaffak oluruz. Bu rahmetten mahrumiyet çok büyük mahrumiyettir.
Yüce Allah “Sebekat rahmetî alâ gadabî” “Rahmetim gadabımı geçmiştir” buyurarak rahmetinin genişliğini haber verir. Hz. Muhammed Aleyhisselamı “Rahmet Peygamberi” olarak göndermiş “Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik” (Enbiya, 21:107.) buyurmuş Kur’ân’ı rahmet, dini rahmet ve yağmuru rahmet kılmıştır. Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır.
Peygamberimiz (asm) “Allah rahmetini yüz parça yarattı, birisini tüm mahlukata verdi. Hayvanlar bununla yavrusuna şefkat eder” (Buhari, Edeb, 19; Tirmizi, Daavât, 107-108.) buyurmuşlardır.
Peygamberimiz (asm) dağlanmış bir hayvanı gördü, hayvan acı içinde kıvranıyordu. “Allah bunu dağlayana lanet etsin!” buyurdu. (Müslim, Libas, 107.) Lanet, Allah’ın rahmetinden uzak olmak anlamındadır. Yine Peygamberimiz bir kediyi aç bırakıp ölümüne sebep olan bir kadının bu sebeple cehennemi hak ettiğini ashabına anlatmıştır. (Buhari, Bed’ul-Halk, 16.) Yine çölde susuz kalmış bir köpeğe kuyudan ayakkabı ile su veren merhametli birisinin bu sebeple cenneti hak ettiğini de anlatmıştır. (Müslim, Selam, 153.)
“Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim denen akrabalık bağı Rahmân'dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla rahmet bağı kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan rahmet bağını koparır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 58; Tirmizî, Birr, 16.) buyuran Peygamberimiz (asm) “Gereksiz yere bir serçeyi öldürene Allah’ın ahirette hesap soracaktır” (Nesai, Dehaya, 42.) buyurmuşlardır.
Peygamberimiz (asm) Mekke’nin fethine gelirken yavrularına abanarak koruyan bir köpek gördü. Sahabelerinden Cuayl b. Süraka’yı göndererek ‘Git onun yanına dur. Askerlerin onu rahatsız etmesine mani ol’ buyurdular ve onu görevlendirdiler.” (Vakidî, Megazi, 2:804.)
Yine bir defasında bir kuşun yavrularını yuvasından alan birini gördü. Anne kuş yuvasına gelip çırpınmaya başladı. Peygamberimiz o kişiye kızdı ve derhal yavruları yuvasına koymasını emretti. (Müsned-i Ahmed, 1:404.)
Peygamberimizin (asm) mahlukata merhameti böyle idi. Onun ümmeti olan bizlerin onun yolundan giderek sünnetine ittibaen mahlukata şefkatle ve merhametle muamele etmemiz dinimize bağlılığın gereğidir.