M. Ali KAYA
İYİ İNSAN KİMDİR
M. ALİ KAYA

Napolyon “Mutluluğa asla inanmadım” der. Büyük Fransa hayali hem kendi mutluluğunu hem de ülkesinin geleceğini karartmıştı. Hitler ve Mussolini de böyleydi. Hırs ve zulümle abâd olunmaz, sonu mutlaka berbad olur.
İyi insan geceleri huzurlu bir şekilde uyuyabilen, kimseye fenalık etmediği için kimseden kötülük görmeyen insandır. İyi insan herkesle uyum içinde olan ve hoşsohbet olan insandır. İyi insan misafir seven, gönlü ve sofrası açık olan insandır. İyi insan iyilik yapan insandır. Kimse hakkında kötülük düşünmeyendir. İyi insan faydalı olan ve yaptığı yardımlarla dua alan ve arkasında hoş seda bırakan insandır.
İdeal insanlar iyi insanlardır.
İyilik yapmak, yardım etmek insanı mutlu eder. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri “İyilik içinde bu dünyada dahi muaccel bir mükafat, kötülük içinde muaccel bir ceza vardır” der. Mutluluk ve can sıkıntısı bunun delilidir.
Atalarımız “İyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlık bilir” demişlerdir. İnsanlar balık hafızalıdır, yapılan iyiliği çabuk unuturlar; ama yaptığınız kötülüğü asla unutmazlar. İyilik hayırdır; hayır insanı felaketlerden korur ve ömrünü uzatarak ömrüne ömür katar.
İyilik en güzel ve hayırlı sadakadır. İnsanın başına gelecek kaza ve belalara karşı insanın sigortası ve kalkanıdır. Bu sebeple bir felaketten kurtulduğumuz zaman “Verilmiş sadakamız varmış” “Bir iyiliğimiz karşı geldi” denir. Hakikat budur. Zira Peygamberimiz (asm) “Sadaka belayı def eder; iyilik ve dua almak kaderi değiştirir ve ömrü uzatır” buyurmuşlardır.
Kibir ve gurur mutluluğun zehridir. Tevazu ve mahviyet ise mutluluğumuzun sebebidir. İyi insan herkese değer veren ve mütevazi olan insandır. Güzel giyinmek, güzel görünmek güzel konuşmak, kibir ve gurur değildir. Peygamberimiz (asm) “Kibir hakkı kabul etmemekte direnmek ve başkalarını hor ve hakir görmektir” buyurur. Başkalarına değer verdiğiniz sürece sizin güzellikleriniz herkesin hayranlığını kazandırır. Onlara güzel örnek olursunuz.
Mutluluk ve saadet gururlu insanlardan kaçar, mütevazi insanlara koşar. Sular yükseklerden enginlere ve denizlere akar. İlim de huzur ve mutluluk da mütevazi kalplere yerleşir. Zira onların gönülleri herkesi kucaklayacak kadar geniştir ve engindir. Gururlu insan daima saygı ve hürmet beklentisi içindedir. Beklenti içinde olan bunu bulamadığı zaman huzursuz olur. Kimse veremediğini isteme hakkına sahip değildir. Siz saygı ve hürmet göstereceksiniz ki saygı ve hürmet görebilesiniz. Saygı göstermeden beklenti içinde olan insanları hor görür ve intikam almaya çalışır. Bu da onun huzur ve mutluluğunu bozar.
Kişinin güzelliği, malı ve mülkü ile, makamı ve şöhreti ile övünmesi ucuptur. Ucup ise soğuk karşılanır ve dinleyenlerin sizi istiskal etmesine ve aşağılamasına sebeptir. Övünmek gururdandır ve gurur sahibi de mutlu olamaz.
İnsan kendisi ile övünmemeli, ama gerçekten hak eden ve layık olanı da yaptığı işinden ve güzel ahlakından dolayı övmelidir. Ama ne var ki insanlar bencilliklerinden ve gururlarından insanların iyi yönlerini görmezler de kendilerini daha iyi göstermek için başkalarının eksik ve kusurlarını görürler. Adi ve alçak insanlar da gizli kusurları da araştırır ve bunları konuşarak başkalarını kötüler ve böylece kendilerinin onlardan daha iyi olduğunu anlatmak isterler. Fazileti olmayanlar faziletli ve değerli insanları gıybet ederek kendilerini yüceltmek isterler. Bu sebeple dedikodu ve gıybet dinimizce yasaklanmıştır.
Sizin sözleriniz mutlaka muhataplarına ulaştırılır. Bu durumda yapılması gereken başkalarının iyiliklerini anlatmak ve iyilik yapan ve güzel ahlaklı olan insanları övmektir. Bu mutlaka onların kulaklarına bir şekilde gider ve onlar size karşı büyük bir saygı ve hürmet beslerler. Kötülüklerini söylerseniz bu da onların kulaklarına gider ve sizden nefret ederler.
İyi insan iyilik peşinde koşan ve insanların iyiliklerinden bahseden insandır.