M. Ali KAYA
İMAM-I GAZALİ VE FELSEFESİ
Güncelleme tarihi: 5 Mar 2022
M. Ali KAYA

Hicrî 5. Asır. Âlem-i İslâm’da büyük bir şaşkınlık vardı. Ehl-i Sünnet ulemasına karşı Kelamcılar, Sufiler ve Filozoflar ayrı ayrı şekilde ehl-i imanın zihnini bulandırıyorlardı. Gazali bu dönemde hepsini ayrı ayrı inceledi. Ona göre “Bir meseleyi aydınlatmak için o meselenin bütün teferruatını çok iyi bilmek, muhataplarından daha çok o konuda bilgi sahibi olmak” gerekmektedir. Gazalî’nin “el-Munkızu mine’d-Dalâl” eseri bu mücadeleyi anlatmaktadır.
Gazali H.450 / M. 1058 yılında Horosan’ın Tus şehri civarındaki “Gazal” köyünde dünyaya geldi. Babası fakir ve ümmi idi ve gazalcılık yapıyor, yün eğirip satıyordu. Bundan dolayı da imama “Gazali” mahlası verilmiş olabilir.
Gazali çocukken babası vefat etti. Öleceğini anlayınca çocukları “Muhammed ve Ahmed”i bir sofinin eline teslim etti. O da onları bir medreseye yerleştirdi. Böylece ilk tahisili Tus’da yaptı. Cürcan’da Şafi Fıkhını okudu. Dönerken eşkıyalar yolunu kestiler ve kitaplarını aldılar. Geri istedi ve “Bu kitaplar ve defterler benim bütün ilmimdir. Onlar sizin işinize de yaramaz” dedi. Eşkiyalar güldüler ve “Demek şimdi biz senin bütün ilmini aldık ve sende bir şey kalmadı öyle mi? İlmi kitapta olmayana alim demezler” dediler. Kitap ve defterlerini verdiler. Gazali bu sözden çok etkilendi. Tus’a gelince bütün bu kitapları ezberledi.
Daha sonra Nisabur’a gitti. İmam-ı Harameyni Cüveynî’nin yanında eğitimini tamamladı. Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın veziri Nizamü’l-Mülk’ün takdirini kazandı. Gazali’ye “Nizamiye Medreseleri”ni kurdurdu ve kendisini de bu medreseye Rektör olarak atadı. Böylece İslam dünyasında Fatımî’lerin Mısır’da kurduğu Ezher Üniversitesi’ne mukabil Ehl-i Sünnet inancını öğreten Nizamiye Medreseleri kurulmuş oldu.
Gazali burada dört sene Müderris olarak görev yaptıktan sonra Nizamiye Medreselerinin sistemini kurup ulemaya teslim etti ve kendisi bu görevden ayrılarak Şam’a gitti. Cami-i Emeviye’de inzivaya çekilerek ilim dünyasına nizam ve düzen verecek olan Felsefi fikirleri çürüten ve sofiyenin yanlış düşüncelerini de Sünnet dairesinde ıslah edecek olan Felsefe, Kelam, Tasavvuf, Tefsir ve Hadis sahasında eserler yazmaya başladı. Bu arada Kudüs’e ve Hacca gitti geldi ve on sene inzivada eserlerini telif etti ve bunları talebeleri ile neşrettirdi.
Daha sonra memleketi olan Tus’a giderek bir Medrese inşa etti. Orada tedris ile meşgul olurken H.505 M. 1111 tarihinde Hicri 55, Miladi 53 yaşında vefat etti. Kabir Tus’da meşhur Firdevsî’nin mezarının karşısındadır.
Gazali’nin Düşünceleri
Gazali der ki: “Biz Allah rızası için ilim tahsiline başlamadık. Fakat ilim Allah rızasının dışında hiçbir gayeyi kabul etmedi.”
Gazali İslam’a zarar veren mızır felsefeyi çürütmek maksadı ile ibn-i Sina’ya karşı “Tehâfetü’l-Felâsife” isimli eserini yazmıştır. Endülüslü İbn-i Rüşd bu esere “Tehafetü’t-Tehafüt” adıyla cevap vermiş ise de sönük kalmış, Gazali’ye tam cevap verememiştir. Fatih Sultan Mehmet zamanında alimlerden Hocazâde Mustafa ile Tus’lu Alaaddine bu iki kitabın muhakemesi hakkında bir kitap yazmalarını emr ve ferman etmiştir. Hocazâde’nin Gazali’yi müdafaa eden eseri çok şöhret kazanmıştır. 1303 Rumi tarihinde Gazali’nin, İbn-i Rüş’dün Hocazâde’nin eserleri bir arada Kahire’de basılmıştır.
Gazali “El-Munkızu Mine’d-Dalâl” eserinde de “Ehl-i Talim” denilen Bâtınıyye, Râfızıyye ve Şia’ya karşı yazmıştır. Meşhur Hasan Sabbah (1050-1124) Batınıyye’nin en büyük “Dâî”lerindendir ve Gazali zamanında yaşamıştır.
Gazali Descartes’ten (1596-1650) beş asır önce “Mahsûsât ve Akliyât”a dayanan bilgilerde tamamen itimat edilemeyeceğini ifade etmiş “Zaruri Bilgileri” temel bilgiler olarak kabul etmiş ve kesin bilgilere ulaşana kadar “şüpheciliği” esas almıştır. Akıl ile kalbi birleştirerek hakikate “ilim, felsefe ve din” hakikatleriyle bir yol açmıştır.
Gazali Talimiyecilerin “Talime ve muallime ihtiyaç vardır” sözünü kabul etmiş; ancak muallim meselesinde “Bizim muallimimiz Hz. Muhammed’dir (asm) buyurarak “Gaib Muallim” nazariyesini reddetmiş ve aklen çürütmüştür.
Eserleri
1. İhya-i Ulum ed-Din: En kapsamlı eseridir. İman, İbadet, Ahlak ve Zühdü kapsar.
2. Tehâfetü’l-Felasife: Felsefecilere reddiyedir. Felsefi fikirleri çürütür.
3. Minhâcü’l-Abidin: Kendisini ibadete verenlere yol gösterir.
4. Mişkâtü’l-Envâr: Nur ayetinin tefsiri olup “İlm-i Ledün” hakkındadır.
5. El-Munkızu mine’d-Dalal: Dalaletten çıkış yollundaki mücadelesini anlatır.
6. El-Kıstasu’l-Müstakim: İstikamet ve Hidayet yolunun ölçülerini verir.
7. El-Mustasfa: Kelami meseleleri ve itikada dair ölçüleri anlatır.
8. Faysalu’t-Tefrika Beyne’l-İslam ve’z-Zındıka: Zındıklara cevapları muhtevidir.
9. İlcamu’l Avan an İlmi’l-Kelam: Kelamcılara yönelik hususları kapsar.
10. Kimyay-ı Saadet: İhyanın özeti şeklindedir.
11. Eyyühe’l-Veled: Gençlere nasihatleri içerir.
12. Bidayetü’l-Hidaye: Gençlere hidayet yolunu gösterir.
13. Nasihatü’l-Mülûk: Yöneticilere nasihatler olup yöneticilere rehber bir kitaptır.
14. El-İktisat fi’l-İtikat: İtikatta takip edilecek orta yolu ve müsamahayı anlatır.
Gazali’nin bu eserleri en meşhur olanlarıdır. Bunların dışında da pek çok ehl-i dalalet ve zındıkaya yazdığı “Reddiye” niteliğinde “Risaleleri” vardır.