top of page
  • Yazarın fotoğrafıM. Ali KAYA

POZİTİF AYRIMCILIK VE KADINA ŞİDDET

Güncelleme tarihi: 20 Mar 2021

M. Ali KAYA

Adalet eşitlik demek değildir; hak sahibine hakkını vermek ve haksızı cezalandırmaktır.” Mükafat ve ceza adaletin tecellisi için şarttır.

**

AKP Hükümeti yaptığı Anayasa değişiklikleri ile kadına Pozitif haklar verdi.


29 Haziran 2011 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” kuruldu. 9 Temmuz 2018’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Resmi Gazete’de yayımlanan kararla birleştirildi.

Yeni ismi “Aile – Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı” oldu.

**

8 Mart 2012 tarihinde 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” (İstanbul Sözleşmesi) kabul edildi. Böylece kadını erkek ile eşit hale getirme ve şiddetin önünü almak için gerekli kanun çıkarılmış oldu.


Kanunun Amaç ve Kapsamına baktığımız zaman şunu okuyoruz:

Bu Yönetmelik, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi ile şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali olan kişiler hakkında şiddetin önlenmesine yönelik tedbirler ile bu tedbirlerin alınması ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları kapsar.


3. Madde “Şiddeti” ve “Şiddet mağdurunu” tanımlıyor:

6. Madde mülkî amiri tedbir almaya zorunlu tutuyor. Buna göre amir kadın şikayetçi olduğu anda bilgi ve belge aramadan derhal harekete geçmek zorunda... Zira amir hüküm şöyle: “Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere delil veya belge aranmaksızın mülkî amir tarafından ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlilerinin başvurusu üzerine ya da re’sen karar verilebilir:


7. Madde Barınma evi sağlıyor ve koruma altına alıyor.

8. Maddede ise tedbirler sayılmış.

17. Madde Hakim tarafından şiddet uygulayana verilecek cezaları belirliyor.

Buna göre;

1) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.

f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.

**

6284 Sayılı Kanun hükümleri böyle...

Erkeğin taciz edilmesi, şiddete maruz kalması veya iftiraya uğraması halinde hiçbir koruyucu tedbir öngörülmüyor, aksine;

  1. Erkek evinden oluyor,

  2. Eşinden oluyor,

  3. Çocuklarından oluyor,

  4. Dostlarından oluyor,

  5. Mahallesinden oluyor,

  6. Akrabalarının düşmanlığına maruz kalıyor,

  7. Kötü adam olarak kabul ediliyor,

  8. İtibarı ve şerefi yok oluyor,

  9. Sığınacağı yeri olmadığı için sokağa atılıyor,

  10. Sokakta yaşarken nafaka ödemek zorunda,

  11. Eşi boşanmak isterse evini alıyor, malına ortak oluyor

  12. Ömür boyu nafaka vermek zorunda kalıyor,

  13. Devlet bu nafakayı haciz yoluyla alıyor ve boşanan eşe veriyor.

  14. Devlet dul kadınlara maaş bağlıyor; ama dul erkekleri dışlıyor,

**

Aile – Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulup “Kadına Şiddeti Önleme Kanunu” çıktıktan sonra kadına şiddet azalmış ve ailenin koruması sağlanmış mıdır? Bakalım:


Birincisi: Mahkemeye intikal eden şiddet olayı Kanun çıkmadan önce 2011 yılında 57.678 iken, 8 Mart 2012’de kanun çıktıktan sonra 2013, 2014, 2015, 2016 yıllarında artarak devam 2017 yılında 207.233’e çıkmış...


İkincisi: Evden uzaklaştırılan erkek sayısı 2013 yılında 40.504 iken 2014, 2015, 2016 yıllarında artarak devam etmiş ve 2017 yılında 71.631’e çıkmış...


Üçüncüsü: Şiddet maruz kalarak öldürülen kadın sayısı 2013 yılında 200 2014, 2015, 2016 yıllarında artarak devam etmiş ve 2017 yılında 290’a çıkmış. 2018 yılında 440 ve 2019 yılında yine artmaya devam ederek 474’e yükselmiş.


Dördüncüsü: Bu aile dramlarının neticesi olarak evlenmeler azalıyor, boşanmalar artıyor. Devletin resmî TUİK rakamlarına göre her sene yüz binlerce boşanma vakası yaşanmakta ve aileler perişan olmaktadır. Sadece 2016 yılında 126 bin 164 aile boşanmış ve bu rakam 2017 yılında artarak 128 bin 411’e ulaşmıştır. Bu sayı artarak devam etmiş 2018’de 143 bin 573, 2019 yılında ise 155 bin 047’ye ulaşmış.


İşte Aile Bakanlığının aldığı önlemlerin sonucu....

Ve işte kadına ait “Pozitif Ayrımcılığın” meyvesi....

SONUÇ ve TEKLİF

Bir kadını kocası, bir kızı ancak ailesi, baba ve annesi koruyabilir.

Devletin koruması mümkün değildir.


Devlet tedbiri aileyi dağıtarak değil, koruyarak almalı ve buna göre yasa çıkarmalıdır.

Aile hangi problemden dolayı şiddete başvuruyor. Şiddetin sebebi işsizlik midir, veya hastalık mıdır veya eğitimsizlik midir? Buna tedbir almalıdır.

Çözüm Kur’an ve Sünnet çerçevesinde bir aile modeli geliştirmek. Asr-ı Saadet Modeli...

49 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page