top of page
  • Yazarın fotoğrafıM. Ali KAYA

RİSALE-İ NURUN MESLEK VE MEŞREBİ

M. ALİ KAYA

Meşrep kaynaktan su içmek için kullanılan kaba verilen isimdir. Su içeceksiniz ama hangi kaptan içeceksiniz. Risale-i Nur meşrebi işte bu kaptır. Risale-i Nurun diğer hizmet kurumları olan medrese ve tarikat usulünden ve metotlarından farklı kendisine has meslek ve meşrebi vardır. Bediüzzaman bu mesleği de meşrebi de doğrudan Kur’an’dan ve Asr-ı Saadetten ve Selef-i Salihinden almış ve bunu “Ceşenü’l-Kebir ve Celcelutiye”den aldığı kuvvet ve feyizle Hz. Hasan’ın (ra) kısacık hilafetini uzun bir zamana çevirmek” şeklinde ifade etmiştir. (Emirdağ Lahikası, 2011, s. 139.)


Hz. Hasan (ra) hilafet vazifesini “Adalet-i hakikiye” ile insanların ekserisini mesut etmeye hasretmiştir. Bu sebeple siyaseti, yani yönetim görevini Hz. Muaviye’ye vererek önce “Sulhu” barışı temin etmiş, kendisini Kur’an ve Sünnetin hizmetine vermiştir. İnsanların ekseriyetini mesut edecek hakikatler ancak “Barış” içinde “İlme ve dine hizmet etmekle” mümkün olur. Adalet de barış ve hürriyet içinde sağlanabilir. Savaş ve kavga ortamında düşmanlık vardır, hissiyat hakimdir. Bu da insanların bir araya gelmesini ve birbirlerini dinlemesini engeller. İhtilaflar ve düşmanlıklar körüklenir. Hakikatler gizli kalır, zulüm çoğalır, adalet sağlanmaz ve ilim yayılmaz.


Adalet-i hakikiyenin temini hürriyet içinde iman hakikatlerinin anlatılması ve imanların güçlenmesine bağlıdır. Zira devletin kanunları tek başına adaleti ve huzuru sağlayamaz, ancak kalplerde imanın verdiği “Allah korkusu, haram helal duygusu ve ahiret inancıdır” ki toplumda “hürmet, itaat, emniyet, haramdan çekinmeyi” sağlayabilir. Bu da imanın toplumda yaygın olmasına bağlıdır. İşte Hz. Hasan (ra) bu mesleği takip etmiştir. Bediüzzaman da bu mesleği bu zamanda devam ettirmiştir. Bunun da temel esası “iman hakikatlerini neşrederek insanları dalaletten ve yanlış düşüncelerden koruyarak, toplumda “hürmet, merhamet, itaat, haram-helal duygusu ve emniyeti” sağlamak şeklindedir.


Nur talebeleri Risale-i Nurları aktar-ı âleme neşredip okunmasını sağlayarak yapacaklardır. Çünkü Risale-i Nurlar Kur’an’ın hakiki bir tefsiri olarak okuyanına bunları sağlamaktadır. İman hakikatlerini neşretmek amacı ile bir araya gelerek meşveretle hareket edenler “şahs-ı manevi” ve “sinerji” oluşturarak bu hizmeti yapmaları Bediüzzaman’ın mesleği olan Hz. Hasan (ra) ve Sahabe mesleğini takip etmiş olurlar.


Bu hizmet mesleğini takip ederken uyması gereken prensipleri ve metotlarına da “Risale-i Nurun meşrebi” denir. Bediüzzaman bu meşrebini de yine Kur’an’dan, Sahabeden ve özellikle Hz. Ali (ra) Hz. Hüseyin (ra) ve Zeyne’l-Abidin’den (ra) İmam-ı Gazali, (ra) Abdulkadir Geylani (ra) İmam-ı Rabbani’den (ra) almıştır. Yine “Ulema-i İlm-i Kelamın ve usulü’d-din alimlerinin ve Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaatin dâhî muhakkiklerinin İslâmî akidelere dair çok tetkik ve muhâkemâtla ve âyât ve hadislerin muvazene ile kabul ettikleri usûlü’d-din düsturlarını korumak şeklindedir. Risale-i Nurlar bu meşrebi takip etmektedir. (Emirdağ Lahikası, 361-362.) Bu meşrep “Müspet hareketi” esas alır. Yani, her şeyin iyi tarafına bakılır, iyi tarafından istifade eder, hiçbir şeyi tamamen reddetmez. Bediüzzaman bunu “Müspet ve Menfi” şeklinde ayırır. Müspet ve iyi olanı alır, menfi ve zararlı olanı terk eder. “Her şeyin iyisini al” kaidesine göre hareket eder. Haklı tarafa yardımcı olunur, haksızlığa ve zulme taraf olunmaz.


Bu meşrepte “Hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilmez.” Hz. Ali (ra) ve Hz. Hüseyin (ra) gibi “Hürriyeti” esas alır. Hz. Hasan (ra) gibi “Müspet hareket ederek” barışı esas alır. “Hürriyet-i Şer’iye” müdafaa edilir ve her nevi baskı ve istibdada isyan etmeden karşı durulur, kendilerine yapılan her nevi baskı ve istibdada, zulme ve haksızlığa sabırla mukabele edilir; zalimlerin zulümleri ile meşgul olunmaz, iman hakikatlerini neşretmekten, hak ve hakikati savunmaktan asla geri adım atılmaz. Hakkını ve hukukunu meşru zeminlerde aramaya devam eder. Nitekim Bediüzzaman hayatı boyunca böyle davranmıştır. Bunu yaparken, imana hizmet eden ve hakkı müdafaa edenlerle beraber “Meşveretle” hareket etmiştir.

23 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page